Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 16 Nisan 2022 tarihinde “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” değiştirilmiştir.
Getirilen değişiklikle; kullanılmasında kamu yararının gözetilmesi öncelikli olan kıyılar ve sahil şeritlerinde yapılaşmaya izin veren, kaçak yapılaşmayı teşvik eden düzenlemeler yürürlüğe sokulmuş; kıyılara ilişkin anayasal güvence ortadan kaldırılmıştır.
Koruma kullanma koşullarını güvence altına alan, işlev ve yapılaşma esaslarını tarif eden imar planı hükümleri geçersiz kılınarak kıyılardaki plan kararları ve plan bütünlüğünü bozacak uygulamaların önü açılmıştır.
Kıyı kenar çizgisinin tespitinde kamu denetimi devre dışı bırakılmış; kıyı kenar çizgisinin hangi bilimsel ölçütlere göre hazırlanacağı belli olmayan teknik raporlarla değiştirilebilmesine olanak sağlanmıştır.
İmar planı ile imar ve koruma mevzuatına aykırılık taşıyan kullanım ve yapılaşmaların bulunduğu kıyılarda, geniş bir imar affı getirilmiştir. Kıyı Kanununu açıkça ihlal eden turizm tesisi inşaatları meşru hale getirilmiştir. Ayrıca; mevcut tesislerin oluşan yeni imar koşullarına uygun olarak yenilenmelerinin önü açılmıştır.
Anayasanın ve Kanunun ilgili maddelerinin uygulanması olanaksız hale getirilmiş ve kıyılardaki kaçak yapılaşmadan sorumlu olanların yargı önünde hesap vermeleri engellenmiştir.
Mimarlar Odası tarafından; kamu yararına ve hukuka aykırı değişikliklerin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmıştır. 21 Eylül 2022 tarihinde yürütmesi durdurulan değişiklikler; Danıştay tarafından 2024/1525 Sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Mahkeme kararında değişikliklerin Anayasa ile güvence altına alınmış olan; kıyıların korunması, eşit yararlanılması, kamuya açık ve kamu yararı taşıması ilkelerine aykırılık taşıdığı belirtilmiştir. Değişikliklerin ruhsatsız ve kaçak yapılara 3194 Sayılı İmar Kanunu uyarınca yaptırım uygulanmasını engellediği açıklanmıştır.
Kararda; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yönetmeliğe eklenen düzenlemenin “kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak Yönetmeliğe eklendiği hususunun idarece ortaya konulamadığı, aksine kuralın Kıyı Kanunu hükümlerine aykırı uygulamaları teşvik edebileceği, kıyıların korunmasına aykırı uygulamalara yol açabileceği, kıyıların daraltılması sonucunu doğurabileceği, bu durumun ise kıyılardan yararlanmada önceliği kamuya veren Anayasa ve Kanun hükümleriyle bağdaşmayacağı” vurgulanmıştır.
Mimarlar Odası olarak; kıyıları yapılaşmaya açan, özel mülkiyete devreden ve kıyılardan kamunun yararlanması olanağının ortadan kaldıran tüm düzenleme ve uygulamalara karşı kıyıların korunması amacıyla verdiğimiz mücadeleye devam edeceğimizi değerli kamuoyumuza saygı ile duyuruyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU